Geçmeyenler İçin
Korkar oldum yaşadıklarımdan
kapadım gözlerimi olmayanlara
dokunmaya çalıştım etrafımda dönüp duran kar küresine
Daha derinden lazımdı duygular
beyazla mavinin karışımı
biraz da yeşilin birleşimi
bakışlarımı kenetlemeliydim üzerlerine
Kırptığım an gözlerimi
silinecekti her şey
tıpkı o ilk ayrılık gibi
Sonraları hep daha kolaydı da
bir kere bittikten sonra
bir daha bir olunmuyormuş
durdu mu bir kere çalar saat
tamir üstüne tamir ister
Hep bir umudumuz vardır
birkaç seferde de geri gelir gerçekten
ama sonlara yaklaştığını da biliriz
bitmiyordur çilesi
hep bir emek ister
gittikçe büyür verdiklerimiz
ve azalır aldıklarımız
kalırız kendi küremizin içine sıkışmış vaziyette.
Ne zaman geçecek bu acı? Ne zaman eski anıların yerini yenileri alacak ve ben artık bu döngüden çıkmış olacağım? Yeni bir yola girebilmek için kıramadığım bu döngüden sağ bir şekilde çıkmam lazım. Çabalıyorum. Zaman geçiyor ve ben hala çabalıyorum. Belki her geçen gün daha çok yaklaşıyorum, belki her attığım adım ile kırıyorum bu döngünün parçalarını ama hala o kadar çok acı var ki… zihnim hala yorgun ve kırgın. Kendime de kızıyorum hala, sonra ise bastırıyorum daha derinlere. Hatırlamıyorum bile yüzünü, sesini. Görsem acaba tanır mıyım diye soruyorum kendime. Ve acaba o beni tanır mı?
Çalıyor şarkılar, yürüyoruz sokaklarda, okuyoruz kitapları. Değiştirmek istemiyoruz onları çünkü birer parçamız olmuşlar artık. Duruyorum ve düşünüyorum: daha fazla parçamı atmak istemiyorum. Buraya gelmem o kadar çok vakit almıştı ki daha fazlasına cesaretim kalmadı. O kadar çok yanımı bıraktım, o kadar çok yanımı yakıp attım ki darmadağın oldum. Hala fırlattığım parçalarımı topluyor gibi hissediyorum, geri dönmeye çalışıyorum. Her seferinde kırdığım o aynanın cam kırıkları ayaklarımın altında kan akıtıyor. Öncesinde beraberdik ve ben yalnız değilim diyordum ama aslında o zamanlar da o kadar yalnızmışım ki bütün yükümü yine ben taşımışım, paylaşmamışız. Sözlerde kalanlar ve gerçeğimize dönüşmeyenlerden birisin sen. Yanımda olduğunu söylediğin her an uzaklaşıyordun benden ve ben bir rüyada sanıyordum kendimi. İnanmak istediği zaman insan, dolduruyor zihnini onlarla ve sustuyor gerçekleri.
Vakit geçerken ben de geçiyorum aynı yollardan. Bu zaman yine ikimizin zamanı, bu anılar yine ikimizin anıları. Onları öyle suladık ki çok derinlere sardılar köklerini ve dolandılar birbirlerine. Şimdi ise birbirlerinin yolunu engellemeye başladılar ve onların kökten kesilmesi gerekiyor. Yoksa zarar vermeye devam edecek. Söyleyin öyleyse, ben bu kökleri kestiğimde kanamayacak mı? Canım yine acımayacak mı? Yaralar sonradan iyileşecek mi? Elimdeki kör makas ile bir kağıdı kesmeye çalışıyor gibi hissediyorum. İyi olduğuma inanmaya çalışıyorum, olasılıklara açık olmaya çalışıyorum. Açık olan yollarıma gelenleri misafir etmek istiyorum, ama nasıl karşılanıyordu insanlar? Senden başkasını karşılamayı öylesine unutmuşum. Bebek adımları atıyor gibi hissediyorum, hayata yeniden başlıyorum. Minik adımlar atıyorum mücadeleye karşı. Ama sanırım yalnız değilim. Çok doluyum hatta, az ama öz bir şekilde. Kendimi o doluluğuma o kadar yoğunlaştırdım ki açık olan yollarıma gelenleri karşılamayı bile istemediğim zamanlar oluyor. Korkuyorum çünkü, korkuyorum yollarımın kapanıp döngüye dönüşmesinden.
Yaratmaya çalıştığım ben elinde taşıdığı bıçak ile ağaçların köklerine kazıdığımız yazıları silmeye çalışıyor ama o köklerin bazıları hala canlı ve kendini kanatıyor aslında. Yok edecek derken yaraları daha da canlandırıyor. Öyleyse, yapmamalı mı?
Kaybettiğim cesaretimi, benliğimi geri almaya çalışırken eski benliğimle aynı adımları atıyorum. Yine aynı şeyleri yaşamaktan korkuyorum. Yükünü bütün bedenimde taşıdığım yeni benliğimi bir kenara atmak istemiyorum, verdiğimiz emekler artık yerini bulmalı. Yeni hayatıma dahil etmekte zorlanıyorum bunları çünkü hissetmek çok zor. Ben kendimi değil, hislerimi kaybettim. Bilmediğim bir yerde sarıp sarmalayıp uyutmuşum çünkü kızmışım onlara canımı yaktıkları için. Şimdi ise hislerimi arıyorum. Gelip beni bulmalarını istiyorum çünkü onlar olmadan ben bu döngüden kurtulamıyorum. Heyecanlanmak istiyorum, hissettiklerim için yaşamak istiyorum yeniden.
Korkmamak istiyorum, aşktan ve sevmekten. Hissetmek istiyorum, kalbimin atışını ve damarlarımda akan kanı. Yaşamak istiyorum, sanki eskiden aldığım yaralar yokmuş gibi. İnanmak istiyorum, buralara kadar taşıdığım benliğime. Çalan şarkılar bana ait olsun istiyorum. Yeni anlamlar katmak istiyorum yaşadıklarıma. Bu taşıdığım yükü bir kenara gömmek istiyorum ve ben o mezara gitmedikçe karşılaşmak istemiyorum. Bunlar için yeterliyim ve cesurum. Baştan yarattığım kendimi buralara kadar da getirdim ve güçlü durdum. Her şeye rağmen buradayım, gerçekten buradayım. Beklemediğim şeyler gerçeklere dönüşürken bile onları yok etmeye çalıştım. Gözlerimi bulandıran yaşlara rağmen net bir şekilde görmeye çabaladım, duyduklarımın anlamlarını kavramaya çalıştım zor gelse de. Şimdi ise tüm o anlamları bir araya getiriyorum ve incelemeye devam ediyorum ta ki geçmişimle kendimi bir arada kabul edebileceğim ana kadar.
Yorumlar
Yorum Gönder